halit
Foruma hoşgeldiniz

Foruma üye olunuz..
halit
Foruma hoşgeldiniz

Foruma üye olunuz..
halit
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
halit

Şifalı bitkiler, bitkisel tedavi, bitki, bitkisel formuller, fitoterapi, Otacı,
 
AnasayfaAnasayfa  AramaArama  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yap  

 

 Göz Tansiyonu

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Halit
Admin
Halit


Mesaj Sayısı : 421
Yaş : 65
Nerden : Şimdilik DÜNYA lı
Kayıt tarihi : 21/12/07

Göz Tansiyonu Empty
MesajKonu: Göz Tansiyonu   Göz Tansiyonu Empty27/1/2008, 18:31

Göz Tansiyonu (Glokom)
Göz ve beyindeki görme merkezi arasındaki bağlantıyı bir elektrik kablosu gibi Görme Siniri sağlar. Bu kabloda ortalama 1.2 milyon tel (sinir lifi) bulunmaktadır. Göz içinde basınç arttığında görme sinirindeki bu sinir uçları hasarlanmaya başlamaktadır. Bu hasarlanma ne kadar fazla sinir lifini etkilerse gözdeki etkilenme de o kadar fazla olur. Tam hasarlanmada tüm liflerin kaybı ve dolayısıyla da görmenin kaybı sözkonusu olur. Göz içindeki basınç 10-20 mm Hg arasında normal kabul edilir. 20 mm Hg ve üzerindeki değerler glokom şüphesi olarak değerlendirilir. Glokom hastalığında, göz içindeki mevcut sıvının, devir daimde bozukluk sonucunda, birikmesi nedeniyle artmaktadır. Bazı hastalarda göz içindeki basınç sınır değerlerin üzerine çıkmamasına rağmen görme sinirinde hasarlanma oluşabilmektedir ki buna Normal Tansiyonlu Glokom denmektedir. Bazen de göz içindeki basınç sınır değerlerin üzerinde olmasına rağmen, görme sinirinde etkilenme tespit edilememektedir. Bu hastalara Oküler Hipertansiyon’lu veya Şüpheli Glokom’lu hastalar denmektedir.

Glokom Hastalarının Belirti ve Bulguları:
Hastalığın başlangıç dönemlerinde herhangi bit beliritisi yoktur. Hastalık başlangıç dönemlerinde görme kaybı veya bir ağrı yapmamaktadır. Ancak görme alanı kayıpları yapmaktadır.

Glokom Hastalığı Tipleri:

1-Doğumsal Glokom: Oldukça nadir olan bu durum doğumdan itinaren göz sıvısının dışa aktığı kanalda mevcut bir anormallik nedeniyle ortaya çıkmaktadır. Eğer bir yenidoğanda ışıklı ortamda gözlerde sulanma ve gözü kapatma isteği varsa, gözlerden biri veya her ikisi normalden daha büyükse, ve kornea tabakasında beyazlanma varsa mutlaka bir göz doktoruna muayene ettirilmesi gereklidir.

2-Kronik açık açılı Glokom: Glokom hastalığının %91-95’ini bu tip oluşturmaktadır. Son dönemlerine kadar hastalık belirtisiz seyretmektedir.

3-Açı Kapanması Glokomu: Nadirdir. Bu tip glokom oldukça gürültülü bir seyir izler. Burada bir gözün boşaltım kanalının tamamen tıkanması sonucunda basınç ani olarak yükselmektedir. Buna bağlı olarak:Gözde kızarıklık, görmede bulanma, şiddetli baş ve göz ağrısı, ışıkların etrafında renkli hareler görme, bulantı ve kusma ortaya çıkmaktadır. Bu durumda acil olarak göz doktoruna baş vurulması gerekmektedir.

4-İkincil Glokom: Göz travmaları, bazı ilaçlar (kortizon), göz iltihaplanmaları (üveit), anormal damarlanmalar (şeker hastalığı, retina toplar damar tıkanıkları) sonucunda gelişir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://halit.hforum.biz
Halit
Admin
Halit


Mesaj Sayısı : 421
Yaş : 65
Nerden : Şimdilik DÜNYA lı
Kayıt tarihi : 21/12/07

Göz Tansiyonu Empty
MesajKonu: Geri: Göz Tansiyonu   Göz Tansiyonu Empty27/1/2008, 18:32

Göz tansiyonu yüksekliği, doğumsal olarak görülebilir
Konjenital glokom olarak tanımladığımız bu hastalık hemen doğumdan sonra, ya da bir süre geçtikten sonra ortaya çıkar. Bebeğin gözlerinin normalin üzerinde yaşarması ve ışıktan rahatsız olması hastalığın ilk belirtileridir. Hastalık ilerledikçe artmış olan göz içi basıncının etkisi ile kornea dediğimiz gözün ön saydam kısmının çapında artma olur ve göz normalden daha büyük görünür. Eğer hastalık hala tanınıp tedavi altına alınmamışsa giderek artan göz siniri hasarı sonucu körlük kaçınılmazdır. Bu yüzden 1 yaş altı bütün bebeklerin herhangi bir göz problemi olmasa dahi bir göz doktorunun kontrolünden geçmesinde yarar var.

Göz içindeki işlevlerin yapılabilmesi ve gözün normal sertliğinin korunabilmesi için özel bir sıvı salgılanır. Bu dinamik bir olaydır; yani sıvı bir taraftan salgılanırken, diğer taraftan da özel bir takım bölmelerden gözü terkeder. Eğer boşaltımın olduğu bu bölgelerde herhangi bir sebeple dışa akımda yavaşlama meydana gelirse göz tansiyonu giderek artar ve normalin üst sınırı olan 20 değerini aşar. Görme duyusunu beyine taşıyan sinir hücreleri belirli bir göz içi basıncı değerine kadar sağlıklı çalışmasını sürdürebilir.

Eğer göz içi tansiyonu normal değerleri aşarsa sinir hücrelerinde kayıplar başlar. Her bir gözde 1 milyon 200 bin civarında hücre vardır. Bunların tamamı harap olduğunda ise körlük gelişir. Tabii bütün bu olayların gelişmesi için belirli bir süreye ihtiyaç vardır. Bu sürenin uzunluğu ise hastalığın ani mi, yoksa yavaş mı başladığına, göz içi basıncının ne kadar yükseldiğine ve hastadaki damar sertliği gibi göz sinirinin beslenmesini bozan sistemik problemler olup olmamasına göre değişir.

Göz tansiyonunun ani yükselmesi
Göz tansiyonu, ani olarak yükseldiğinde oldukça çarpıcı belirtilerle karşımıza çıkar. Gözde ve göz arkasına yayılan şiddetli, delici tarzda bir ağrı, bunun yanında görme bulanıklığı, cisimlerin etrafında renkli haleler görme, bulantı ve kusma en belirgin şikayetlerdir. Bu hastalar şikayetlerinin ağırlığına rağmen daha şanslı hastalık grubunu oluştururlar. Çünkü, bu kadar ağır bir tablo oluştuğu için hastalar mutlaka bir hekime görüneceklerinden erken tanı konması söz konusu olacaktır.
Ancak ani göz tansiyonu yükselmesi ile karşılaştığımız hasta sayısı tüm hastaların oldukça küçük bir bölümünü oluşturur. Asıl büyük grupta göz tansiyonu yavaş yavaş artar ve göz, bu artışa uyum sağlar, yani ağrı duyulmaz. Hastalık herhangi bir belirti vermeksizin yıllar boyu ilerlemeye devam eder. Belirtiler başladığında yani görmeme şikayeti ortaya çıktığında çoğunlukla geç kalınmıştır.

Hastaların çok büyük bir çoğunluğunda son döneme kadar hiç bir bulgu yoktur. Bu yüzden pek çok hasta tesadüfen yakalanır. Muayene sırasında tansiyonun yüksek ölçülmesi, ya da göz sinirinde harabiyet tesbit edilmesi üzerine daha ileri tanı yöntemlerine başvurulur. İlk basamakta yapılması gereken, bilgisayarlı görme alan muayenesidir. Bu test, gözdeki sinir hücrelerinin çeşitli ışık şiddetlerine olan hassasiyetini ölçen ve her bir gözün gördüğü toplam alanı belirleyen bir testtir. Hastalığın tesbitinde ve takibinde büyük önem taşır. Bilgisayarlı görme alanı dışında ayrıntılı ve tabii ki daha pahalı yöntemler de mevcuttur. Bunların en bilinenleri; ultrasonik metodlarla göz sinirine gelen kan akımının ölçülmesi ve özel görüntüleme yöntemleri yardımı ile gözdeki sinir tabakasının kalınlıklarının ölçülmesi yöntemleridir.


TEDAVİGöz tansiyonunu tedavi ederken basamak şeklinde bir yol izlenir. Hastalık teşhis edildikten sonra elimizde mevcut olan pek çok ilaç seçeneğinden hastalığın tipine en uygun olanına başlanır ve hasta takibe alınır. Gerekli aralıklarla göz tansiyonu ve görme alanı ölçümleri yapılır. Gereğinde başka ilaçlar eklenir. Bunlara rağmen göz tansiyonu düşmez, görme alanı bulguları ilerlerse ameliyat kararı verilir. Ameliyat lazerle, ya da klasik yöntemle yapılır. Ameliyatın başarı oranı yüzde 80-90 arası değişmektedir. Basamak tedavisi, doğumsal göz tansiyonu yüksekliğinde geçerli değildir. Bu hastalığın tedavisinde tek yol ameliyattır ve ne yazık ki başarı şansı, büyüklerdeki kadar yüksek değildir.

Halk arasındaki adı karasu olan glokom geri dönüşümü olmayan bir hastalıktır. Tedavideki amaç, hastalığın yakalandığı evrede durdurulması ve daha fazla harabiyet oluşmasını engellemektir. Teşhis edilip tedavi altına alınmayan glokom, kalıcı körlükle sonuçlanır.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://halit.hforum.biz
Halit
Admin
Halit


Mesaj Sayısı : 421
Yaş : 65
Nerden : Şimdilik DÜNYA lı
Kayıt tarihi : 21/12/07

Göz Tansiyonu Empty
MesajKonu: Geri: Göz Tansiyonu   Göz Tansiyonu Empty27/1/2008, 18:33

Glokom Hastalığının Teşhisi

Genellikle belirti göstermediği için glokom hastalığının teşhisi herhangi bir nedenle göz doktoruna başvurmuş kişilerin tam muayenelerinin yapılması ile konulur. Bu muayenede once ailede glokomlu bir fert olup olmadığı sorulur. Çünkü aile öyküsü varlığında muayene edilen kişide glokom hastalığı olma riski normalden biraz daha fazla olmaktadır. Görme muayenesi yapıldıktan sonra göz tansiyonu ölçülür. Bu günümüzde en çok iki yöntemle yapılmaktadır. Applanasyon yöntemi ve Non kontakt tonometre.
Oftalmoskopi yapılarak görme sinirinin mevcut basınç yüksekliği nedeniyle tahrip olup olmadığı değerlendirilir. Son olarak da Bilgisayarlı Görme Alanı testi ile görme alanının durumu değerlendirilir.
Bu testlerin tamamı her hastaya uygulanmak zorunda değildir. Gerekli hallerde doktorunuz size uygun olan testleri yapacaktır. Bazı durumlarda bu testlere ilave olarak başka incelemeler de istenebilir.

Glokom Hastalığının Tedavisi:
Bu hastalığın tam olarak ortadan kaldırılması mümkün olamamaktadır. Teşhis edildiğinde ömür boyu sizinle beraber olacak bir hastalık olarak değerlendirmelisiniz. Bir antibiyotik tedavisi gibi tek bir kür ilaçla bu hastalığın sonu getirlememekte. Ancak kontrol altına alınabilmektedir. Bu, göz tansiyonunu belirli seviyelerin altına düşererek yapılır. Bu amaçla çeşitli ilaçlar mevcuttur. Bunlar çoğu zaman göz damlaları şeklinde kullanılmakta bazen ağızdan alınacak haplar da tedaviye ilave edilebilmektedir. Bazen bir kaç damla birlikte veya damlalarla haplarla birlikte kullanılabilmektedir. Ilaç tedavinizi hekiminiz düzenleyecektir. Hekiminizin bilgisi dışında ilaçlarınızı kesmemeli veya düzenini değiştirmemelisiniz. Doktorunuz düzenli aralıklarla göz muayenenizi ve bilgisayarlı görme alanı değerlendirmesini yaparak hastalığın gidişini takip eder. Genellikle başarılı giden bir tedavi şemasında 3-6 aylık aralıklarla göz muayenesi ve 6-12 aylık aralıklarla görme alanı değerlendirilmesi gereklidir. Ilaç tedavisine rağmen görme alanındaki bozulmalar devam ediyor, yani görme sinirindeki hasar devam ediyorsa, laser yapılarak göz içindeki sıvının dışarı aktığı bölge açılmaya çalışılır. Bununla başarılı olunamazsa cerrahi uygulanır. Bazen ilaç tedavisinden faydalanılamadığında laser yapılmadan doğrudan cerrahide uygulanabilir. Cerrahi sonrasında bazı durumlarda ilaç tedavisi kullanılmaya devam edilebilmektedir.
Akut açı kapanması glokomun ise, acil olarak tedavisi hastane şartlarında yapılmaktadır.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://halit.hforum.biz
Halit
Admin
Halit


Mesaj Sayısı : 421
Yaş : 65
Nerden : Şimdilik DÜNYA lı
Kayıt tarihi : 21/12/07

Göz Tansiyonu Empty
MesajKonu: Geri: Göz Tansiyonu   Göz Tansiyonu Empty27/1/2008, 18:34

GLOKOM
Göz içinde bulunan sıvının göz duvarlarına yaptığı basınça verilen isimdir.

Bu hastalık 4 şekilde insanlarda bulunur.
1-Basit göz tansiyonu
2-Kapalı Açılı göz tansiyonu
3-İkincil göz tansiyonu
4-Doğuştan göz tansiyonu

Basit göz tansiyonu Belirtileri nelerdir:
Genelde 40 üstünde görülür.IRsıyet bu hastalıkta önemli rol oynar.Hastalrın genelde uzun zamanlar bir belirti olmadan yaşamlarına devam ederler.Hastalığın tesbiti için mutlaka bir hekime başvurmaları gerekmektedir.

Kapalı açılı göz tansiyonun belirtileri:

Hastalık genelde tek gözde görülür.Fakat değişik zaman içinde diğer gözdede görülmeye başlar.Ani ortaya cıkan göz tansiyonu kirizleri olur.Bu kirizlerde ŞİDDETLİ BAŞ ve GÖZ AĞRISI,MİDE BULANTISI,KUSMA görülür.Görme kabiliyeti hastalık başından beri düşüktür.Işığa bakan bu hastalar renkli halkalar görürler.Hastanın göz kapakları hafif şiş,Gözlerinin beyazı KIRMIZI RENKTE,Gözbebekleri orta derecede gelişlemiştir.Gözbebeğini ışık tutulduğu zaman cevab yoktur.Normal bir gözde ışık tutulduğu zaman göz bebeklerinde daralma meydana gelir.HASTALIK KISA SÜREDE TEDAVİ EDİLMEZSE GÖRME 2-3 HAFTA KAYBOLUR.

3-İKİNCİL GÖZ TANSİYONU:

Herhangi bir göz hastalığı(göz içi urları vb..) veya ilaç kullanımlarında sonra(özellikle kortizon türevi ilaçlardan sonra) ve nadiren göz amliyatlarından sonra görülür.

4-DOĞUŞTAN GÖZ TANSİYONU:

Çocukta dikkatı çeken belirtiler çocuğun ışıktan rahatsız olması ve gözünün yaşarmasıdır.Artan göz tansiyonuna bağlı olarak gözün genişleme özelliği bulunan bölgelerinde(KORNEA) büyüme ve incelme görülür.TEDAVİ EDİLMEZSE GÖRME YİTİSİ ÇOCUKTAN KAYBOLUR.

GÖZ TANSİYONUN NORMAL SEVİYESİ NEDİR
?

Göz içi basıncı nın normal seviyesi 10-20 mmHG dir.21-23 mmHg geçen güz tansiyonları belli araklıklar la kontrolleri gerekmektedir.
GÖZ TANSİYONU NEYLE ÖLÇÜŞÜR?
TONOMETRE denilen bir aletle ölçümü yapılmaktadır.


Hastalığın tedavisini yazmadım.Çünkü Türk Milleti olarak bir özelliğimiz vardır.Ben Burada ilaç isimlerini yazsam hastalığı olan insanlar belki hekimlere başvurmadan bu ilaçları kullanacaklar yada tanıdıklarınına tavsiye edecekler.

Göz tansiyonun önemi ne dikkat çekmek için bu konuyu açtım.Dikkatle okudunuz zaman göz tansiyonun yükselmesine bağlı olarak tedavi edilmezse görme duygusu kaybolmaktadır
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://halit.hforum.biz
 
Göz Tansiyonu
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
halit :: HASTALIKLAR A - Z :: HASTALIKLAR G-
Buraya geçin: